Dil eğitimi son derece önemli bir konu olmakla kalmayıp kişilerin genel kültür düzeylerinin artmasına yardımcı olur. İngilizce eğitimi kaç yaşında başlamalıdır sorusunun cevabı uzmanlara göre 2-7 yaş arasıdır. Bunu baz alarak eğitimlerimizde çocuklar için önemli kurslar hazırlayarak onların ileriki yaşamları için destek oluşturmayı amaçladık. Böylece büyüdüklerinde dil eğitimi konusunda sıkıntı çekmeyerek istedikleri ülkeye seyahat edebilecek, işlerde büyük başarılara imza atabilecek, bilgi birikim seviyelerini arttırabileceklerdir. Uzmanlara göre bu yaşlar, çocuklukta öğrenilen bilgilerin daha kalıcı olması nedeniyle çok daha önemli. Mutlaka sonraki yaşlarda da öğrenilebiliyor fakat artık günümüz dünyasında eğitimin fazlasıyla öneme sahip olduğu bir geçiş yaşarken önemli olanın en erken yaşlarda başlamak olduğunu fark edebiliyoruz.
Denilebilir ki özellikle bu dönemde ve daha sonrasında oluşabilecek bütün sorunların önüne geçmede dil aracı olacaktır. Çünkü dil insanların kültürlerini yansıtır, onların kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanır, geniş bir yelpaze içerisinde olaylara bakabilmeyi sağlar. Böylece farklı dilleri öğrenebilen çocuklar farklı gelenek görenekleri de öğrenip yaşam standartlarını ona göre şekillendirebilir, kendini bambaşka şekilde tanımlayarak kültürünü arttırabilir.
Bu olanaklar tanınmadığında onları kapalı bir kutuya hapsetmekten başka bir şey yapmış olunmaz. Dil eğitimi küçük yaşlarda bu yüzden çok önemlidir. Çocuklar dünyayı anlamada, anlamlandırmada oldukça başarılıdır. Keşfetmeyi, doğayı, ön yargısız bir hayatı severler. Onlara eğitim veren, kişisel gelişimlerini tamamlamalarını sağlayan çoğu zaman biz oluruz ve onlara ön yargılarımızı aşılarız.
Eğitimde evdekinden farksız bir şekilde çocukların rahat edebilmesini sağlıyor, onları konfor alanından farksız bir şekilde eğlendiriyor, İngilizcenin zorluğunu bir nebze olsun unutturabiliyoruz. Küçük yaşlarda öğrenilen dillerin ileriki yaşlara göre çok daha az komplike olduğunun farkında olarak herkesin öğrenebilmesini istiyoruz. Böylece olası problemlerin önüne geçerek herhangi bir sorun yaşanması engelleniyor.
Verilen herhangi bir eğitim sürecinde yaş fark etmeksizin ilgi dağılımı oldukça sorun teşkil edebiliyor. Çoğu zaman gereksiz ders saati yığınları, kişilerin vaktinden çalarak günlük aktivitelerinin de önüne geçiyor. Çocuklarda bu noktaya dikkat çekerek toplam 160 saat olan ders saati süremizi ayarladık. Böylece İngilizce aşılamayan problem olmaktan çıkarak dersten ziyade bir konuşma dili halini alacaktı.
2-7 yaş arası dillerin öğreniminin son derece önemli olduğunu vurguladık. Bu açıdan denilebilir ki bütün dillerin önemi ayrı olsa da bazı diller ileriki hayatta son derece lazım olabilmekte.
Bu dillerden bazıları;
Bütün dilleri öğrenebilmek şart değil ancak İngilizce artık garanti gibi gözüktüğü için yanına bir dil daha bilinmesi son derece önemli olabilir.
Çocuklarda dikkat eksikliği problemi olabilir bunun önüne geçilmesi adına önlemler alınabilir. Çocuk hiperaktif de olabilir böylece dersten kaçmanın bir yolunu bulur ve dil öğretmek işkence haline gelir. Böyle durumlarda kurs, eğitim merkezi gibi yerlere başvuru sağlanarak, kişisel vaktinizi değerlendirebilir böylece çocuk da eğlenerek istediği dili öğrenme yoluna gidebilir. Mağduriyet yaşanmaması açısından da çocuğun öğrenim düzeyi kontrol edilebilir.
Öğrenmeye meraklı oluşları, sosyal oluşları gibi neticeler açısından da çocuklar çok kolay yoldan dil öğrenebilir. Çocukların dil öğrenebiliyor olması sosyo-kültürel açıdan da fayda sağlayarak toplumu geliştirecek ve bireylerin daha kaliteli yaşam sürmesini sağlayacaktır. Kültürel açıdan yaşanabilecek bütün sorunların önüne geçebileceği tahmin edilebilir.